Öncelikle Blutv’nin artık ben üyeyi elimde tutayım bunun için de izlenilecek projeleri bölüm bölüm haftalık yayınlayayım politikasından bir vazgeçmesi gerekiyor. Kendisine rakip olarak Netflix’i belirleyip böyle bir politika gütmeleri doğru değil. Ben dizi izlemek gibi şeyler için çok fazla vakit bulamıyorum en fazla haftada 1 gün müsait olabiliyorum onda da evden çıkmayı çok tercih etmeyip izlemek için sabırsızlıkla beklediğim işleri izlemeyi tercih ediyorum. Lakin bu blutv için mümkün olmuyor bekle allah bekle. Biz yine yıllık ücretimizi ödeyelim problem yok özel bir segme açsınlar biz bütün bölümleri izleyebilelim tek seferde yine para kazanmak ve para kaybetmemek adına aylık üyelerine böyle tek tek bölüm yayınlayacaklarsa yayınlasınlar bari yıllık üyelik alanların bir farkı olsun -kendi özelimde dediğim gibi ben her hafta 1 gün müsait olamıyorum olduğumda da oturup izlediğim diziyi bitirmek istiyorum-.
Şimdi gelelim saygı dizisine. Dizi geçen sezon çok heyecanlı bitmişti ki ben sezondan aşırı keyif almıştım. Bu sezonu da merakla bekliyordum. Dizinin ilk bölümü de bu merakımı karşıladı. Dizinin girişi hızlı ve sert oldu lakin sonra tempo çok düştü sonlara doğru tekrar nabızları yükseltti. Önümüzdeki bölümü de merakla bekliyorum o yüzden.
Helen ve Savaş’ın yolları bildiğiniz gibi ayrılmıştı. Savaş’ın hayata karşı tutumu değişmiş bu yaşadığı şeyden nefret etmişti helen ise tam tersi bir düzlemde kalıp Ercüment ile yola devam etmeye karar verdi. Ercüment helen’e karşı farklı bir sempati beslemeye başlamış görünüyor – en azından şimdilik- bu sezon. Helen ile kuracağı bağ sonucu belki de ercüment’in neden böyle bir karakter olduğu tam manasıyla göreceğiz ama farklı bir yere de evrilebilir.
Savaş bu işlerden uzak duruyor gibi görünse bile durumun öyle olmadığını hızlıca anlıyoruz. Savaş uyuşturucu kullandığı için parası yetişmiyor -kullananlar veya kullanmış olanlar bilir bir yerden sonra gerçekten para kalmaz-. Bunun için uyuşturucu aldığı kişilere borç yapıyor onlar da savaş’a uyuşturucu kuryeliği yaptırmaya başlıyor. Borcunu sileceğiz diyerek lakin savaş silmeyeceklerini bildiği için işler farklı bir noktaya gidiyor. Bunun dışında tiyatro sahnesine çıkıyor. Sarp Akkaya’nın diziye dahil olduğu karakterle beraber bir bağlantı kuruyor ercüment’in peşine düşüyor. Anladığım kadarıyla ercüment’i öldürmeye çalışacak helen’i de böyle kurtarabileceğini düşünüyor veya ercüment’in onlara adalet sağlama yolu olarak gösterdiği yolda işledikleri cinayetlerden ercüment’i sorumlu tutuyor onun intikamını almaya çalışıyor. İlerleyen bölümlerde bunu net olarak göreceğiz.
Ercüment geçen sezondan farklı olarak biraz daha dingin bir şekilde devam ediyor yine Damla Sönmez’in oynadığı karakterle tanıştığı bardan bir saygısızı alıp götürmek isterken orada bırakmak zorunda kalıyor. Kendiyle yüzleşmeye ve savaşmaya başlıyor birilerini götüremediği için.
Bu sezonun bence en iyi sahneleri Savaş’ın tiyatro sahnesi, sarp akkaya’nın oynadığı karakterin isteme sahnesi, ercüment ile damla sönmez’in oynadığı karakterin tanışma sahnesi ve ercüment ile yavuz’un rus romanlarını andıran karakterin içten içe kendiyle yüzleşme sahnesi. Bence dizinin gidişatını kesinlikle ercüment’in helen’e bağlanıp bağlanmayacağı ve onu ailesi gibi görüp görmeyeceği belirleyecek.
Burak Göre 